Doğru Nefes almak vücudumuzun sağlıklı kalması ve ihtiyaç duyduğu oksijenin alınması;atık ve toksinlerin vücuttan atılması açısından çok önemli…Yeterli oksijen iç organların,hormon salgılayan bezlerin,sinir sisteminin ve beynin çalışması için şart…Beynimizin diğer organlardan daha fazla oksijene ihtiyacı var…Yeterince oksijen alınmadığında,zihindebulanıklık,negatif düşünce depresyon,işitme ve görme bozuklukları başlıyor..Yaşlanmanın en belirgin sebebi hücrelerin yetersiz oksijen alması.Akut dolaşım bozukluğunun kalbe giden oksijeni durdurması kalp krizine;beyne giden oksijeni durdurması beyin kanaması ve harabiyetine yol açıyor…Düzgün ve yeerli nefes alamayanlar kendilerini sürekli yorgun ve depresif hissediyorlar…Uyku düzenlerinde sorun yaşıyorlar.Aynı döngüde kalmaları bağışıklık sistemlerini zayıflatıyor..Canlı olmamanın ve genç kalmanın en önemli şartı temiz kan dolaşımı..Bunu sağlamanın en önemli yolu da nefeslerimizde saklı…Doğru nefes alarak organlarımızın beslenmelerini sağlayıp,hücrelerimizin verimliliğini arttırmak.kaçınılmaz bir gerçek..Doğru nefes almak yaşam süremizi uzatacağı gibi,bize son derce sağlıklı bir ciltte kazandırıyor..Doğru nefes alanlar karbondioksitli ortamlarda yada heyecan ve stres sırasında dengesiz tepkiler veriyor…Çünkü kırmızı kan hücreleri oksijeni organlarımıza daha yüksek oranda taşıyor..

Birçoğumuz hep ağzımızdan nefes alıp veriyoruz…Bu bize anatomik rahatsızlık sağlayan son derce yanlış bir davranış…Oysa doğrusu bunun tam tersi..Kadim kayıtlarda rahat ve kendini kasmadan durarak,karnımızı dışarı doğru genişleterek,göğsümüzü de full nefesle doldurarak tam nefes tekniği uygulamak…Yani diyaframımızı da kullanarak nefes almak…Yaşam süremizde bu yanlış, diyaframımızın zayıflayarak potansiyelini kaybetmesine sebep oluyor…Ortalama bir yetişkin dakikada ortalama 14 kere nefes alıp veriyor…Bu 24 saate 20 bin160 kez nefes alıp verdiğimiz anlamına geliyor..Yani günde 20 bin kere yaptığımız hatanın bizde ne gibi sonuçlara yol açtığını anlamamak mümkün değil…

Diyafram kullanılmadan konuşmaya kalktığımızda ciğerlere hava dolmadığında nefes borusunda tesadüfen kalmış hava ile konuşuruz.

Nefes borusunun içindeki hava ses tellerine çok yakın durduğundan konuşma başlar başlamaz tüm şiddetiyle ses tellerine vurur. Bu ani vuruşlar ses tellerini yıpratarak küçük kanamalara sebep olurlar. Bu kanamalar sıklaşır ve ses tellerinin sertleşip elastikiyetini kaybetmesine neden olur. Genç yaştaki hırıltılı ,kısık ve yıpranmış seslerin sebebi budur.

Diyaframsız konuşan bir insan soluksuz konuştuğundan dolayı sert ve bağırtılı sesler çıkarır. Bu konuşma biçimiyle de ikna etmenin mümkünü yoktur. Israrlı talepleri olan insanların konuşma biçimidir. Diyaframsız gırtlak sesleriyle konuşan insanların uzun konuşmalarda boğazında yanmalar başlar. Yüz hatları sertleşir ve keskinleşir. Bütün ricaları emir verirmiş gibi algılanır. Sözü sohbeti; ya mecburen ya da hatır için dinlenir. Alacağınız diyafram eğitimiyle soluk verme kapasiteniz gelişeceğinden süratli ve anlaşılmaz konuşmaların yerini, dinleme lezzeti olan keyfine doyulmaz sohbetlere bırakır.

“ Sözü sohbeti dinlenen bir insan olmak özel bir kişiliktir.”

Sözcükler güzel olsa da diyafram kullanmayı bilmiyorsanız ikna edici olamazsınız.
Süratli konuşmak hiçbir zaman geçerli bir iletişim biçimi değildir.Soluk soluğa söylenen cümleler ağızdan değil burundan çıkar,dinleyenlerinde bu tür sohbetler burnundan gelir.
Türkçeniz ne kadar güzel olursa olsun nefes alışınız yanlışsa ruha hitap edemezsiniz ruhun benimsemediği konuşmalar belki dinlettirilebilir ama asla kabul ettirilemez.
2 Tam günlük diyafram eğitimi bu önemli özelliğe sahip olmanıza yetiyor.
Anlaşılmayı beklemektense anlatmayı deneyin.

diksiyon kursu İzmir // İzmir diksiyon kursu